SIBYAN MEKTEPLERİ VE ABDULLAH PAŞA SIBYAN MEKTEBİ

OSMANLI'DA SIBYAN MEKTEPLERİ

   Sıbyan Mektebi Nedir?

Sıbyan Arapça bir kelime olan Sabi'nin çoğuludur ve küçük erkek çocuk anlamındadır. Sıbyan mektebi ise küçük erkek çocuklar için açılmış olan okul demektir. Ancak ismini "erkek çocuk"tan almış olmasına rağmen sıbyan mekteplerinde kız çocuklar da erkek çocuklar ile eşit haklarla okutulmuştur.

Sıbyan Mekteplerinin İşleyişi

Sıbyan mekteplerinin işleyişine dair en eski yazılı kaynağa Fatih Sultan Mehmet'in oğlu II.Beyazıt'ın bir vakfiyesinde rastlanır. Buna göre 30 kişilik sıbyan mekteplerinin programında, başlangıçta sadece Kur'an okutmak ve namazla ilgili gerekli bilgileri öğretmek bulunuyordu. XVII. yüzyıl ortalarında yaşamış Mehmed Efendi adında bir Sıbyan Mektebi mualliminin yazdığı "Nevhatu'l-Uşşak" isimli şiirde, yazı dersinin de programa alındığı ve bu ders için ayrı bir öğretmenin görevlendirildiği görülür. I. Mahmut'un annesi tarafından Galata'da yaptırılan bir mektebin ve yine I. Mahmut'un eşi tarafından Beşiktaş'ta yaptırılan bir mektebin vakfiyelerinde hat derslerinin varlığından söz edilir. Öğretim programına ilave edilen bu ders, bütün vakfiyelerde de belirtilmiş olduğu gibi hat-kaligrafi dersidir.

1781 yılında I. Abdülhamit'in yaptırdığı Hamidiye Mektebi'nin programına Arapça ve Farsça eğitimlerinin konmuş olması genel görüşe göre devrim kabul edilmektedir. Bu bakımdan Hamidiye Mektebi 1838'de açılmasına teşebbüs edilen Rüştiye'lerin de başlangıcı sayılmaktadır.

1846'da basılan bir talimatnameden o devrin ders programını ve eğitim süresini öğrenmek mümkündür. Buna göre 4 yıllık tahsil süresince, Elifba, Kur'an, İlmihal, Harekeli Türkçe, Muhtasar ahlakı memduha risaleleri, Türk dilinden Sülasi, Rübai Humasi ve Südasi isimler ile kelimelerle tertip edilmiş lügat, sülüs ve nezih yazıları okutulmaktadır.

Yukarıda konusu geçen II. Beyazıt'a ait vakfiyeden anlaşıldığı kadarıyla, sıbyan mekteplerinin bir hoca ve onun yardımcısı olan bir kalfa tarafından idare edildiği görülür. Ayrıca hat dersi için başka bir hoca haftanın belli günlerinde birkaç saat ders vermektedir.

Fatih Sultan Mehmet sıbyan mekteplerinin hocaları için belli bir eğitim standardı getirmiştir. Buna göre sıbyan mekteplerinde hocalık yapacak kişiler, Arapça sarf ve nahiv, Edebiyat(maani, beyan, bedi), Mantık, Muhasebe adabı ve tedris usulü, münakaşalı akaid (kelam ilmi), riyaziyat (Hendesi ve Heyet) derslerini almak zorundaydı. Matematik dersinin Avrupa'da 1890 yılında ders programlarına girdiği göz önüne alındığında, Fatih Sultan Mehmed'in eğitim programının ne kadar ileri olduğu anlaşılır.

Osmanlı'nın sonraki yıllarında hocalık sistemindeki usul değişmiştir. Mekteplerde öğretmenlik yapabilmek için medreseden icazet almak yeterli görülmüştür. İlerleyen dönemde ise bu görevi mahalle imamı veya müezzini ve hatta Kur'an okumayı bilen ihtiyar kadınların yaptığı da görülmüştür. Sıbyan mektebi hocalarının özel bir eğitimle yetiştirilmesi gereği Tanzimat'tan sonra anlaşılmış ve 1862-67 yıllarında "dar al mu'allim-i sıbyan" denilen öğretmen okulları açılmıştır.

Sıbyan mekteplerinin ikinci öğretim elemanı kalfalardır. Kalfa çocuklarla meşgul olur, onların derslerini takip ederdi. Öğretmen kalfanın öğrettiklerini iyice öğrenmiş ve gelişmiş öğrencilerle meşgul olurdu. Bu öğrencilerden çok ileride olan birkaçı öğretmen tarafından kalfaya yardımcı olarak seçilirdi.

II. Beyazıt döneminde sıbyan mekteplerinin öğrenci sayısı 30 olarak belirlenmiştir.

    ABDULLAH PAŞA SIBYAN MEKTEBİ

Abdullah Paşa Sıbyan Mektebi'nin tarihi hakkındaki en önemli kaynak, proje çalışmaları sürecinde binanın zemin katında parçalar halinde bulunan kitabedir. Altına Hicri 1161 (Miladi 1748) tarihi düşülen kitabe, dönemin padişahı Sultan I. Mahmut'un ve Abdullah Paşa'nın isimlerini verir. Kitabedeki bu bilgilerden binanın 1748 yılında Osmanlı Sadrazamı Seyyid Abdullah Paşa tarafından yaptırıldığı kesin olarak söylenebilir.

Resim 3. Abdullah Paşa Sıbyan Mektebi Kitabesi

Bânî hakkında; Boynueğri Seyyid Abdullah Paşa: Kerküklü Seyyid Hasan Paşa’nın oğludur. Enderunludur. Hassa silahşörlerinden olup kapıcılar kethüdalığı yaptıktan sonra 1151 [1738] mirahur oldu. Devlet kademelerinde çeşitli memuriyetlerde bulunduktan sonra 1160 [1747] sadrazam olmuştur. 1163 [1750]’de sadrazamlık görevinden azl edilmiş ve Rodos’a gönderilmiştir. Burada beş ay kadar kaldıktan sonra Konya, Bosna ve Mısır valiliği yaptıktan sonra 1173 [1760] yılında Halep valiliğine atanmış ve 1174 [1761]’de burada vefat etmiştir. (Sicill-i Osmani, c.1, s. 94.)

İki sütun ve altı satır şeklinde yazılan kitabeden okunabilen yazılar şu şekildedir.

Zīver-i ser-ṣafḥadırmecmūʿa-i ḫayrātına

 Efḍāl-i şāhān-ı ʿālemekmel-i devr-i zamān

Bu müzeyyen mekteb-i pākīze-i dil-keş ruḳūm

 Ḥażret-i SulṭānMaḥmūdḪān-ı İskender-rüsūm

Rūz u şebetmekdemaḥṣūsāduʿā-yı devletin

 Ol şehenşāhıŋ (??) .. ḫayır-ḫˇahıvezīr-i aʿẓamı

Pīr ü bernā hem-zebān olmuş ʿalā-vechü’l-ʿumūm

 SeyyidʿAbdullah Paşa kim o dur faḫr-i ḳurūm

Başladı Niʿmet elif bādan yazıp tārīḫini

 Bir cūd ………. sıyla….…… (??)

YapdıʿAbdullāh Paşa mekteb-i kenz-i ʿulūm

1161  [1748]

Olalı ṣadr-ı muʿallā-yı şeref-baḫş-ı ḳudūm

 

Çizelge 1. Abdullah Paşa Sıbyan Mektebi Kitabesinin Latin Alfabesi'ne Çevirisi  (İstanbul Şehir Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hatice Aynur ‘un çevirisi)

Bu proje ile ilgili detaylı görsel ve açıklamalara "projeler" sekmesinden ya da buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.